Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Mal Rejimi Tasfiyesi

Eşlerden birinin ölmesi halinde mal rejimi tasfiyesi nasıl olur? Eşler arasındaki mal rejimi Medeni Kanun'un dördüncü bölümünde düzenlenmektedir. Eşler kendi aralarında başka bir mal rejimi sözleşmesi yapmadığı takdirde "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır. Evlenmeden önce veya evlendikten sonra eşler aralarında anlaşarak Medeni Kanun hükümleri dairesinde farklı bir mal rejimini kabul edebilirler. Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler. Bkz. Evlenmeden önce yapılan mal ayrılığı sözleşmesi örneği Eşler arasında başka mal rejimi seçilmemişse yeni Medeni Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m ), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar ( TMK.nun 225/2. m ) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma...

Detaylar

Mirasçılık belgesinin iptali davası

Mirasçılık belgesinin iptali davası nedir? Mirasçılık belgesinde tüm mirasçılar ve miras hisseleri tam ve doğru olarak gösterilmemişse, örneğin mirasa hak kazanmayan bir kişi varis olarak gösterilmiş veya tam tersine yasal varislerden biri mirasçı olarak gösterilmemiş veya miras payı hatalı olarak yanlış gösterilmiş ise açılan dava türüdür. Eski adıyla veraset ilamı olarak da bilinen mirasçılık belgesi, vefat eden kişinin arkasında bıraktığı eşi, çocukları, ana, baba veya kardeşlerinden herhangi biri tarafından istenildiği takdirde Noter veya Sulh Hukuk Mahkemesince düzenlenir. Bu belgede yasal mirasçıların kimlik bilgileri, vefat edenle olan akrabalık dereceleri ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre miras hisseleri yazılır. Mirasçılık belgesinin iptali davası ile ne istenir? Veraset ilamının hukuka veya maddi gerçeğe aykırı hükümler içermesi nedeniyle mağdur olan kişiler görevli ve yetkili mahkemeye...

Detaylar

Miras Taksim Sözleşmesinden Doğan Davalar

TEREKE PAYLAŞIMINA İLİŞKİN MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİ DAVALARI Miras bırakan kişinin (müteveffanın) vefatının ardından yasal varisler kendi aralarında anlaşarak mirasa konu menkul - gayrimenkul (taşınır - taşınmaz) malvarlığının (miras hukukundaki tabiri ile tereke'nin) tümünü veya bir kısmını paylaşabilirler. Miras mallarının (terekenin) paylaşımına ilişkin düzenlenecek sözleşmenin yazılı olması yeterli olup Noter tarafından düzenlenmesi zorunlu değildir. Ancak ispat kolaylığı ve özellikle tapuda işlem (tescil, intikal, feragat vb.) yapılması gereken durumlar için Noterlikçe düzenleme şeklinde yapılması ve özellikle devre konu taşınmaz veya taşınmazların tapu sicil kayıtlarının (ada, pafta, parsel) tam ve doğru olarak yazılmasında yarar vardır. Miras taksim sözleşmeleri çoğunlukla birbirlerine akraba olan kimseler arasında ve nadiren de vasiyetname yoluyla mirasçı tayin edilen kişilerin katılımı ile gerçekleşmektedir. Akrabaların başlangıçta anlaştıkları hususlarda sonradan aralarında anlaşmazlığa düşmeleri,...

Detaylar